25 Aralık 2012 Salı

Farkında mıyım?

Mayıstan beri yeni bir işim var ve fark ettim ki bu blogu çok boşlamışım bu 8 aylık süreçte. Kafamdan pek çok konu, pek çok olay geçiyor, ama odaklanıp da bir tanesini yazamamışım bunca aydır. İşte bu yazının konusu da böyle çıktı.

İnsanın kafasının içinde 40 tilki dönerken, algıları bu kadar yoğunken, etrafında bu kadar çok uyaran varken, daha mı fazla farkındadır hayatın yoksa öylesine yaşayıp gitmekte midir?

Aktif bir hayat insanı daha canlı tutuyor, bu kesin, ama aynı zamanda içsel olarak otlaştırıyor mu acaba?

Geçen 8 aya baktığım zaman, ondan önceki 8 ayla kıyasla daha mutlu olduğumu görüyorum, daha canlı olduğumu, daha aktif olduğumu, buna keza daha stresli olduğumu, uyku kalitemin bozulduğunu da görüyorum.

İçsel dönüşümüm için daha fazla malzeme toplamakla birlikte onları kullanma konusunda daha başarısızım sanki. Tıpkı bir gün kullanırım diye evde biriktirip sonra günü geçen malzemeler gibi sanırım biriktirdiklerim bu arada, çünkü fayda AN'dadır.

Durmak çare değil yine de bu duruma, olsaydı eğer, o atalet beni bu yeni işe itmezdi. Demek ki yürürken farkında olmanın bir yolu bulunmalı. "Kaliteli zamanlar" yaratılmalı bir şekilde.

Hah, ana konu çıkıyor sanırım şimdi. İş hayatı, ev hayatından çalmasın diye BEN'den mi çalıyor yoksa yine? Aynı tuzağa mı yakalanmışım bile bile?

Şu bir gerçek ki, yürek mesainizi hangi konuya harcıyorsanız o konuda ilerliyorsunuz. Hangisinde zihnizin çelmelerine takılıyorsanız o sizi daha çok yoruyor aynı anda. Bu nedenledir ki zaman zaman aynı konu bizi hem mutlu ediyor, hem de yorup çaresiz bırakıyor. Bu da bir süreç...

Önce birini yaptım, sonra diğerini... Şimdi ikisini birlikte yapmayı öğreniyorum...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...