14 Mart 2013 Perşembe

Bahar, zindelik, uyku

Bu aralar kaçta yatarsam yatayım, sabah erken ve zinde uyanıyorum, uykumu almış olarak. Facebook üzerindeki yorumlardan okuduğum kadarı ile, "spiritüel" camiada bu aralar pek çok kişi böyleymiş. Ne güzel... Fazla da kurcalamamak lazım. İnsan beyninin günlük dinlenme ihtiyacı 2 saatmiş, uykuda geçirilen diğer zaman bedenin dinlenmesi içinmiş. Yani beden olarak fazlaca yorulmadıysak ya da gün içinde yeterince dinlenebilirsek 2 saatlik derin ve sağlıklı bir uyku ile yaşayabiliriz.

Derken bu sabah bir söze rastladım: "Gönül yaptığı işte değilse, bedenin çektiği eziyettir..." İşte belki de cevap burada yatıyor, hep düşündüğüm gibi yaptığın işi yapmak ve AN'da olabilmek bedenimizi dinlendiriyor. Eziyet yoksa, yorulma da yok. Yorulmadıysan dinlenmene gerek yok. Ne ala...

Sanırım benim zindeliğimin sebebi bu... Yaptığım işten keyif alıyorum, beni fazlasıyla mutlu ve tatmin ediyor. Yorulmuyorum, severek yapıyorum. Gönlüm açıldı sanki.

Bir de BAHAR coşkusu var içimde, doğanın uyanışını hissediyorum sanki iliklerimde. Kafam birden fazla konu ile ilgilenebiliyor aynı anda... 

Bu da aklıma takılan diğer bir soruyu getiriyor: Bahar Yorgunluğu

Hani bu tazelenme, yenilenme, yeşerme günlerini neden yorgunlukla özdeşleştirmişiz ki acaba, zindelikle ve coşku ile birlikte anacağımıza...

Ben artık bahar yorgunluğu yaşamıyorum, BAHAR COŞKUSU yaşıyorum. Keyifle, tadarak, tadını çıkartarak...
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...